"Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir"

(İbrahim Suresi, 4. Ayet)

İtiraz: "Bu ve benzeri ayetlere göre madem Allah dilediğini saptırıyor dilediğine hidayet veriyor öyleyse bizim kafir olmamızın suçlusu da yine kendisi olması gerekir, çünkü bize önce kafir rolü verecek sonrada bu rolü oynadığımız için cehennemde yanacağı şimdi bu Allah adil mi..?? Hem beni bu işe mecbur tutacak sonrada niye yaptı diye soracak. İşte bu çelişkidir sorumlusu da Allah'tır"

Cevap:

1- Problem ayete verilen yanlış anlamdan kaynaklanmaktadır ilgili ayetlerin doğru tercümesi şudur: Allah DİLEYENİ saptırır, DİLEYENİ DE doğru yola iletir". Görüldüğü gibi Allah kendi istediğini değil sapıtmak isteyeni sapık saptırır: "Onlar eğrilince Allâh da kalblerini eğriltti." (Saf, 5)

2- Allah kimseye kıyak yaparak hidayet vermez kişi doğru yolu kendisi arar ve gerekli gayreti gösterirse Allah da nasip eder: "İnsan ancak kendi çalışmasının karşılığını elde edebilir." (NEcm, 39)

3- Kişi işlediği suçlardan kendisi sorumludur Allah bir şeyi yapmaya mecbur etmez kişiye tercih hakkı verir ve kişinin iyiyi tercih etmesinden ötürü mükafat alması ne kadar normal ise, yaptığı kötülüklerin sonuçlarına katlanması da o kadar doğaldır: "Size dokunan bir kötülük, işlediklerinizin bir sonucudur. O, bir çoğunu da affeder." (Şura, 30)

4- Meallerdeki çelişkiler Allah'ın değil tercüme edenin hatasıdır, Allah'a adalet dersi verenler onu yapmadığı bir şeyle suçlayarak en büyük adaletsizliği yapmaktadırlar, en büyüğe karşı işlenen bu suçun cezası elbette en büyük olacaktır: "Allah’a karşı yalan uyduran yahut kendisine hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalimi kimdir? Cehennemde kâfirlere yer mi yok!" (Ankebut, 69)

5- Mealleri karşılaştırmalı incelemeden olur olamaz eleştiri yaparsanız hiç anlamadığınız bir şeyi reddedersiniz. sizin kafanızdaki çelişkilerin neden başka sebeplerse neden Allah'ı suçluyorsunuz..?? Araştırmadan ön yargı ile Kur'an'ı itham edenler ve yetersiz bilgi ile Kur'an yorumculuğunu yapanlara şu ayetleri hatırlatıyoruz:

"Bu Kur’an Allah’tan başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir. Ancak kendinden öncekini doğrulayan ve o Kitab’ı açıklayandır. Onda şüphe yoktur, o âlemlerin Rabbindendir. Yoksa, Onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer sizler doğru iseniz Allah’tan başka, gücünüzün yettiklerini çağırın da (hep beraber) onun benzeri bir sûre getirin. Bilakis, onlar ilmini kavrayamadıkları ve yorumu kendilerine asla gelmemiş olan (Kur’an’ı) yalanladılar. Onlardan öncekiler de böyle yalanlamışlardı. Şimdi bak, zalimlerin sonu nasıl oldu!" (Yunus, 36-39)

Formun Üstü