Kamu ya da özel sektör ayrımı olmaksızın adeta yağmur gibi mobbing şikâyetleri (bize) gelmektedir. Kimileri yağmur gibi benzetmesini abartılı bulabilir. Ancak, bunu anlamak için rastgele işyerlerini ziyaret ederek çalışanlarla kısa bir sohbet yapmanız yeterli olacaktır.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ALO 170 İletişim Merkezi’nin MEYAD BÜLTEN’ de yayınlanan bazı mobbing verilerini paylaşmak istiyorum.
İşyerlerinde psikolojik yıldırmanın (mobbing) önlenmesi amacıyla 2011/2 No’lu Başbakanlık Genelgesi kapsamında “ALO 170 İletişim Merkezi” üzerinden gelen başvurulara psikologlar aracılığıyla yardım ve destek sağlanmaktadır.
ALO 170 İletişim Merkezine Mart 2011 tarihinden bugüne kadar 100.000 (yüzbin) civarında mobbing çağrısı gelmiştir. Bu çağrıların; % 5’i şikâyete dönüşmüş, %95’ine psikologlar aracılığıyla psikolojik destek sağlanmış ve bilgilendirmede bulunulmuş. Çağrıların % 81’ i özel sektör, %19’u kamu çalışanlarından gelmiştir. Kamudan gelen başvuruların; 47’si kadın çalışan, %53’ü de erkek çalışanlardan oluşmaktadır. Özel sektörden gelen başvuruların; %42’si kadın çalışan, %58’i ise erkek çalışanlardan oluşmaktadır.
Verileri Genel Değerlendirme
- ALO 170 başlangıç olarak önemli bir hizmet olmakla birlikte tüm çalışanlar tarafından bilinmediğinden kapsayıcı olamamaktadır.
- ALO 170 verilerine göre kadın çalışanlar erkek çalışanlardan daha çok mobbinge maruz kalmaktadır. Çünkü TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre kadın istihdam oranı %31 (8 milyon 541bin), erkek istihdam oranı ise %69 (19 milyon 014 bin) civarındadır.
- TÜİK verilerine göre kamu istihdamı 2020 yılı 3.çeyreğinde 4 milyon 779 bin kişi(tüm çalışanların %17,3), Özel sektör istihdamı ise 22.775 bin kişi (%82,7) civarındadır. Özel sektör oranının fazla çıkması, kamuda mobbingin az olduğu anlamına gelmemelidir. Çünkü çalışanların çoğu özel sektörde istihdam edilmektedir.
- Bu veriler, Türkiye’deki mobbing sayıları anlamına kesinlikle gelemez. Çünkü çok çok daha fazladır. Farklı anketlerde çalışanların %46 ve daha yukarı diyenler de olmakla birlikte, doğrulayıcı ve geniş bir çalışma henüz yapılamamıştır. Ancak, fikir vermesi amacıyla paylaşılmıştır.
- Literatür araştırmalarıma ve bize gelen destek taleplerine göre; kadınların daha çok mobbinge maruz kaldığı ile kamu ya da özel sektör mobbing maruziyet oranları, doğrulayıcı ve geniş bir araştırmaya muhtaçtır. Ancak, kimi kadın yöneticinin olduğu işyerlerinde kadınların mobbinge maruziyetleri görece daha çok olabildiği değerlendirilmektedir. Ayrıca, kadınların erkeklere oranla daha hassas ve duyarlı olmaları nedeniyle etkilenme oranlarının da daha yüksek olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
- Geleneksel anlayışlar, sürülme ya da bölüm değişikliği korkusu, işten atılma korkusu, daha büyük baskılara uğrama korkusu, şahitlerin şahitlik yapmaması nedeniyle ispat edememe korkusu, yasal haklarını bilememe, şikâyet mekanizmalarının yetersizliği, şikâyet sonrası muhakkik ya da teftişin taraf olacağı düşüncesiyle güvensizlik, muhakkik ya da teftişin mobbingi bilememesi, yasal düzenleme yetersizlikleri, çalışan ile amir ya da işverenin karşı karşıya gelmesi durumunda amir ve işverenlerin haklı durumuna geleceği korkusu (Adalet: Haklı güçsüzün, haksız güçlüden hakkını alabilmesi değil miydi?) gibi nedenlerle baskılar sineye çekilerek şikâyete dönüşmemektedir. Bu sineye çekişler bir süre sonra hastalıklara, cinnet, cinayet veya intiharlara kadar sürükleyebilmektedir!
Mobbingsiz ve insana yaraşır çalışma hayatı dileğiyle.
İsmail Akgün
MEYAD Genel Başkanı
Eğitimci, Yazar, Mobbing Bilirkişisi