Teşvikte 3’üncü bölge imkânlarından yararlanan Balıkesir’in 2’nci bölgeye taşınmasının çok erken olduğuna dikkat çekerek, “Yeniden 3’üncü bölgeye alınmamızla ilgili bir düzenleme yapılırsa Balıkesir, ülke ekonomisine en fazla katkı sağlayan illerden biri olur” dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) görüntülü platformda yayınlanan ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programına konuk olan Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, üç yıl öncesine kadar İstanbul-Bursa-İzmir arasında sıkışıp kalan Balıkesir’in bakir bir görünüme sahip olduğunu, ancak otoban yolların hizmete açılmasıyla birlikte artan yatırımların şehrin gelişmesine hız kazandırdığını söyledi.

HAYAT DOLU BALIKESİR

EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Uluğtürkan’ın moderatörlüğünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Rahmi Kula, “3 yıl öncesine kadar başta OSB’miz olmak üzere şehrimizde yatırım yapılması için tanıtım faaliyeti sürdürüyorduk. Otoyolların hizmete açılmasıyla biz yatırımcıları değil, yatırımcılar bizi buluyor. Balıkesir OSB’de yerimiz kalmadı. Genişleme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak Balıkesir’in ekolojik yapısını bozmak da istemiyoruz. Bu çerçevede ilgili her kurumla mutabakata varmış durumdayız. OSB’lerimizde sanayi yatırımlarını seçerek kabul etmeye başladık. Her alanda yüksek potansiyel barındıran bir şehre sahibiz. Ege ve Marmara denizlerine sahili, jeotermal imkânları, Kaz Dağları gibi değeri, gastronomi kültürü, köklü tarihi olan Balıkesir’de turizmi sahillerde, 50 çeşit peyniri, leziz et ve süt ürünleri elde ettiğimiz tarım ve hayvancılığımızı kırsalda, çevreci sanayiyi de merkezde ve OSB’lerimizde geliştirme hedefli bir stratejimiz var. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, odalar, STK’lar uyum içerisinde çalışarak ‘Hayat Dolu Balıkesir’ başlıklı marka şehir projemizi hayata geçirdik. Hedefimizde Balıkesir’in zenginliklerini tüm dünyaya tanıtmak, marka sayımızı artırarak daha fazla katma değer yaratmak var” dedi.

E-TİCARET VE E- İHRACAT EĞİTİMLERİ

Covid-19 pandemisi sürecinin Balıkesir Havalimanı’nda uçuşları sekteye uğrattığını, bunun dışında şehrin ulaşım alanında altyapısal bir eksiğinin kalmadığını anlatan Kula, “16 üründe coğrafi işaret aldık. Bu ürünleri e-ticaret, e-ihracat ve teknoloji alanındaki çalışmalarımızla dünyaya açıyoruz. 2022 yılı sonunda hizmete girecek Çanakkale Köprüsü ve Osman Gazi Köprüsü ile kavşak özelliğimiz daha da etkinleşecek. Ne yazık ki teşviklerde 3’üncü bölgeden 2’nci bölgeye alınmamız çok erken oldu. Ulaşım altyapısıyla yatırımların hız kazandığı bir dönemde Balıkesir için en önemli kayıp bu oldu. Ekonomi yönetiminden bu yönde düzenleme yapılmasını ve bir süre daha ekolojik büyüme hedefimiz çerçevesinde 3’üncü bölge teşviklerinden yararlanmak istiyoruz” diye konuştu.

EVİRİLMEYEN DEVRİLİR

2020’yi 615 milyon dolarlık ihracatla kapattıklarını, bu verinin 2023’te 1 milyar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini anlatan Kula, “Her ilçesinde farklı değerler bulunan bir kente sahibiz. ‘Evirilmeyen devrilir’ anlayışındayız; ancak kontrollü büyümek istiyoruz. Son 3 ayda OSB’lerimize 30 yatırım talebi aldık. Yatırımların çevreci olmasını tercih ettiğimiz için seçici davranıyoruz. Balıkesir OSB’de dev arıtma tesisi yapımı başladı. Yanı sıra bölgeye gümrük kazandıracağız. Başta tarım ve hayvancılığa dayalı sektörde olmak üzere her alanda markalarla gündeme geleceğiz. Deniz, dağ, kültür, sağlık turizminde otel yatırımları almaya başladık. Bütün bunlar marka şehir olma projemizi güçlendirecek” dedi.

‘Gastronomi Şehri Balıkesir’ projeleri kapsamında şehirde yer alan üniversitelerle birlikte çalıştıklarını anlatan Kula, “UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Programı kapsamında ‘Gastronomi Şehri’ unvanı kazanmak için çalışma yapıyoruz. Bunu gerçekleştirdiğimizde turizmden sanayiye, hizmetten tarıma kadar her alanda gelişimimiz ivme kazanacak” dedi.

DÖKME ZEYTİNYAĞI İHRACATI

Bir gazetecinin ‘Geçtiğimiz yılın sonunda dökme zeytinyağı ihracatının yasaklanması zeytinyağı üreten şehir Balıkesir’i nasıl etkiledi?’ sorusunu yanıtlayan Kula, kararın saha gözetilmeden çıkarıldığına inandığını belirterek şunları söyledi:

“Elbette hepimiz zeytinyağımızın ambalajlanarak dünya pazarına ulaşmasını isteriz. Ama bir de gerçekler var. Birçok firmamız İspanya’ya, İtalya’ya dökme zeytinyağı ihracatı yapıyor. Bu ihracatlar uzun yıllar bağlantıyla, emekle ortaya çıkmıştı. Birçok firmamızın taahhütleri var. Bu karar kademeli veya kotalı uygulanabilirdi. Aniden yasaklama, bu sektördeki işletmelerimizi zora soktu.”

Editör: TE Bilisim