“Milletimiz, devletimizin, bağımsızlığımızın ve demokrasimizin tehlikeye düştüğünü gördüğü anda her türlü siyasi ve ideolojik farklılığı bir tarafa bırakarak bu coğrafyadaki varlığımız için tek ve en yüce amaç olan vatanın bağımsızlığı gayesi etrafında birleşti ve bir kere daha tüm dünyaya gücümüzü ve kararlılığımızı gösterdi” diyen Başkan Tokur, “15 Temmuz 2016, bu milletin devletiyle, siyasetçisiyle, kamu görevlisiyle, işçisiyle, emeklisiyle, güvenlik kuvvetleriyle bir olup yeni bir destan yazdığı gündür” dedi.
Başkan Nejdet İrfan Tokur mesajında şu satırlara yer verdi;
Huzurumuzun, birliğimizin ve dirliğimizin daim olması dileklerimle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum.
Tarihimizin en büyük ihanetlerinden birine şahit olduğumuz alçak darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti. Vatandaşlarımızın temiz duygularından nemalanan, maneviyatını istismar eden, ülkemizin münafığı olarak yandaşlarına menfaat devşirip, adaleti, liyakati, ehliyeti ve hakkaniyeti ayaklar altına alan bir kesim, yıllarca her türlü ahlak dışı yolu kullanarak kendi mensuplarına ikbal ve istikbal sağladı.
Bir taraftan ülkemizin kaynaklarını pervasızca yandaşlarına kullandıran bu hainler bir taraftan da toplumsal yapımızı dejenere etmek, tüm değerlerimizi yozlaştırmak istediler. Bu ihanet içinde elde ettikleriyle yetinmeyen bu güruh, 15 Temmuz 2016’da ülkemizin yönetimini gasp edip dış mihraklara peşkeş çekmek adına masum, silahsız, kendi vatandaşlarına namlusunu doğrulttu, ülkemizi kana ve teröre boğdu. Ancak milletimizin birlik, beraberlik ve kararlılığı karşısında bozguna uğradı. 15 Temmuz 2016 günü milletimiz yalnızca bizden görünerek toplum içinde kendilerine yer edinen bu güruhu değil 100 yıl önce vatanımızı işgal eden ve bugün yine aynı emelle sınırlarımıza dayanmış olan dış güçleri de bir kere daha bertaraf etti.
Milletimiz, devletimizin, bağımsızlığımızın ve demokrasimizin tehlikeye düştüğünü gördüğü anda her türlü siyasi ve ideolojik farklılığı bir tarafa bırakarak bu coğrafyadaki varlığımız için tek ve en yüce amaç olan vatanın bağımsızlığı gayesi etrafında birleşti ve bir kere daha tüm dünyaya gücümüzü ve kararlılığımızı gösterdi.
15 Temmuz 2016, bu milletin devletiyle, siyasetçisiyle, kamu görevlisiyle, işçisiyle, emeklisiyle, güvenlik kuvvetleriyle bir olup yeni bir destan yazdığı gündür. Ancak her zaman ifade ettiğimiz üzere ülkemizi 15 Temmuz alçaklığına taşıyan süreç iyi görülüp, anlaşılmadan bu tehlikenin tam olarak bertaraf edilmesi mümkün değildir. FETÖ’nün yıllarca ülkemizdeki ehliyet, liyakat ve adalet sistemini tahrip ederek, değerlerimizi yavaş yavaş aşındırarak, insanları taraf olamaya zorlayarak, kendisinden olmayanı yok etmek üzerine kurguladığı planın, milletimizin bilinç altında, kamu kurum ve kuruluşlarında oluşturduğu tahribat mutlak surette görülmelidir.
2016’dan sonra çok daha açık bir şekilde gördük ki, vatanımız ve bulunduğumuz coğrafya tam olarak bir ateş çemberiyle kuşatılmış, küresel şer odakları yeni asırda yeni bir hesaplama peşine düşmüş durumdadır. Bizleri liyakatsizlik içinde çaresiz bırakmayı arzu edenler, kendi çevrelerine peşkeş çektikleri mevki ve makamları menfaatleri için kullanarak elimizi kolumuzu bağlamak, 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının milletimizle omuz omuza çarpışarak kurtardığı vatanımızı altın tepsi içinde bu güçlere sunup, bin yıllık hesabı kapatmak arzusundalar. Bugün hala toplumumuzun münferit yerlerine gizlenmiş FETÖ artıkları, içlerindeki kini üstü örtülü bir biçimde kusmaya devam ediyorlar. Dışarıdan devletimize karşı yürütülen baskılar, içeride kamufle olmuş terör örgütü uzantıları eliyle hala destekleniyor. Millet ve devletçe uyanık olmak içimizdeki ayrık otlarını temizlemek zorundayız. Benzer acıların bir daha yaşanmamasının anahtarı milli birliğimizin muhafazası, milli birliğimizin anahtarı ise kamu başta olmak üzere her alanda adaletin tesis edilmesi, ehliyet, liyakat ve hakkaniyetin hâkim kılınmasındadır. Terör örgütünün yıllar boyunca toplumumuz ve kamu kurum ve kuruluşları nezdinde açtığı yarayı sarmak, ayrılıkların, adam kayırmaların, torpillerin, haksızlıkların üzerini bir daha açılmamacasına kapatmak bugün yetkililerin üzerine düşen en büyük sorumluluktur.
Bu duygu ve düşünceler içinde tarih boyunca bu millet için can veren bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor, tüm milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum.