Her başlangıcın bir sonu olduğunu bilenlerdeniz.
Hayatın, sevinç ve üzüntülerini paylaşarak çoğaldığını da.
Nuri Pakdil'in şu güzel sözü aklıma geliyor: "Önce, titiz olma sınavını kazanmalıyız."
Söze şöyle başlayalım...
Geldiğiniz günden bugüne kadar, hakkında en ufak bir şaibe duymadık.
Mesela...
Sizin için biraz sert mizacı var diyenler oldu ama kimse bu adam eğilen, bükülen birisi diyemedi.
İsimlerini riya tarihine yazdıranlara karşı tavrınız, tutumunuz, insan gibi duruş sergileyenlerin önce duasıyla, sonra da alkışıyla karşılık buldu.
Makamınıza kim geldiyse misafir ettiniz.
Dalkavukluk yapanları, olduğu gibi görünmeyenlere tavrınızı belli ettiniz.
Kim yetimin başını okşuyorsa, kim ortaya bir proje koyuyorsa, elinden tuttunuz, hamisi oldunuz.
Kalplerin, şahsiyetlerin tüketilmemesi, biriktirilmesi gerektiğini savundunuz.
Sağlam ve karakterli dostlukların muhafaza edilmesi konusunda ısrarcı oldunuz.
Şimdi,
Örnek davranış, esaslı tavır, temiz hayat, kadim bir dostluk bırakarak, Bursa'dan ayrılıyorsunuz.
Sizi, yaşadığınız sürece karşınıza mızmız insanlar çıkarak üzebilir. Ancak merak etmeyin, samimi ifadeler kullanan, beklentisiz fanilerse sizin yüreğinizin gülümsemesine neden olanlar da çıkacaktır.
Biz sizde gurur ve kibri görmedik, kirli bir dil de... En büyük mutluluk bu olsa gerek.
Dünya yolculuğunuz sırasında, karşınıza vefalı ve dürüst insanlar çıksın.
İmam Şamil'in şu sözüyle yazım nihayete ersin: "Hayrın kümelendiği evin anahtarı tevazu, şerrin kümelendiği evin anahtarı ise gururdur."
Allah'a emanet olunuz, yolunuz açık olsun, Vali Bey...
İNSAN VE İMKAN...
Acayip bir zamanda, devirde yaşıyoruz.
Neden mi?
Her insanın bir son kullanma tarihi olmaya başladı. Çünkü karşımızdakine insan olarak değil, imkân olarak bakılıyor.
Ağacın dalına, yaprağına zarar verme, incitme diyen medeniyetin mensupları, şimdilerde siyaset ve sosyal medya üzerinden, birbirlerini incitme yarışı içine girmiş durumdalar.
Böyle mevzulara şahit olunca, "Bunu düşman bile yapmaz" diyoruz.
Ancak...
Bu olumsuzluklara rağmen, ciddi adımlar atıp, kardeşlik ahlâkını yeniden tesis etmeliyiz.
Hesapsız ve hasbi ama kitaplı dostlara, kardeşlere ulaşmak temennisiyle.
***
BİR SÖZ
Yürünerek gidilebilecek yerlere yürünmeli, yürürken düşünmeli. "Yürümenin erdemleri"ni doya doya tatmalı insan.
KEMAL SAYAR