Diyabetli bireylerde beslenmenin önemine dikkat çeken Mumcu, “Diyabetlilere beslenme programı oluştururken hastanın cinsiyeti, ağırlığı, yaşı ve beslenme alışkanlıkları göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.
Diyabet tedavisi için özellikle kan şekerinin kontrol altına alınmasında beslenme alışkanlıklarının sağlıklı bir şekle dönüştürülmesinin önemli olduğunu belirten Mumcu, “Diyabet hastası olmayan kişiler ve diyabet hastalarının dengeli ve yeterli beslenme alışkanlığı kazanması ve bunu günlük yaşamlarında uygulaması sağlıklı bir yaşam için temel oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Mumcu, şu beslenme önerilerinde bulundu:
Kan şekerinin normal sınırlarda tutulabilmesi için uzun süre aç kalınmamalı, Hipoglisemi ile hiperglisemi ataklarına maruz kalmamak için bu süre göz önünde tutulmamalı, mümkünse 2,5-3 saat aralıklarla öğün yapılmalı. Diyabet hastalarında kan şekerinin kontrolü için genel olarak günlük 6 öğün (3 ana ve 3 ara) beslenilmesine dikkat edilmekle beraber kişinin kullandığı insülin tipi ve hayat tarzı da göz önünde tutularak düzenlenmeli.
Posa açısından yüksek beslenme şekli kan şekerinde yavaş yükselme sağlarken insüline olan ihtiyacı da azaltmaktadır. Bu nedenle posa kaynağı olan meyve ve sebzelerin suyunu sıkarak değil de mümkünse kendi kabuklarıyla tüketmek daha doğru olacaktır.
Günde 2 porsiyondan fazla meyve tüketilmemeli, mümkünse elma, ayva, armut gibi kan şekerini yükseltmeyen ancak posa açısında zengin meyveler tercih edilmelidir, karpuz, üzüm gibi bol sulu meyvelerin tüketiminden uzak durulmalıdır. Tam tahıllı ekmek, bulgur pilavı, kepekli makarna, leblebi gibi besinler pirinç, beyaz ekmek, kestane, patates gibi yiyeceklere tercih edilmelidir. Diyabet hastalarında olduğu gibi diyabeti olmayanlarda da tereyağı, sade yağ, margarin vb. doymuş yağ tüketiminden kaçınılmalıdır. Haftalık 2-3 porsiyon balık tüketilebilir. Sağlıklı ve düzenli beslenme yeterli olacağından diyabet hastalar için multivitamin desteği gerekmez. Besinleri tüketirken ekstra tuz eklenmemeli, tuzlu hazır besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
Şeker ihtiyacının giderilmesi için vanilya, Hindistan cevizi, tarçın gibi tatlı hissi veren ürünler tüketilebilir. Çiğ fındık ve çiğ badem gibi kuruyemişlerle, zeytinyağı gibi kaliteli yağlar tüketilmelidir.”
Ara öğünlerde tüketilmesi gerekenler;
Ana öğünler kadar ara öğünde tüketilecek besinlerin de önem taşıdığını ifade eden Mumcu, şu önerilerde bulundu: İnsülin ya da oral antidiyabetik ilaç kullananlar için ara öğünlerde farklı tercihler yapılabilir. Ama bu iki tedaviyi görenlerde önerimiz değişim listelerinden veya diyabet beslenme piramidinden faydalanarak 10-15 gr. kadar karbonhidrat içerikli yiyecek tüketilebilir. Ara öğünlerde yapılabilecek en doğru tercih ekmek ya da yerine tüketilebilecek iki galeta ya da dört-beş tane kepekli şekersiz bisküvi, yarım poğaça, bir bardak kadar yağsız patlamış mısır vb. besinlerdir. Ara öğünün daha güçlenmesi için bu yiyeceklere düşük yağlı yoğurt, ayran, süt, ya da peynir gibi protein içeren bir yiyecek de eklenebilir. Taze sebze ya da meyve doğru bir tercih olmakla birlikte insülin kullananların ara öğün için sadece meyve tercih etmeleri o andaki kan şekeri düzeyine bağlı olarak öğlen yemeğine doğru oluşabilecek bir hipoglisemi riski nedeniyle doğru olmayabilir. Ara öğün vakitlerinde genellikle evde olmayan diyabetlilerin hazırlıklı olmak adına yanında, çantasında, arabasında, işyerinde uygun yiyecekler bulundurmalıdır.”
Dışarıda yemek yiyen diyabetlilerin yapması gerekenler
Diyabetli bireylerin dışarıda yemek yerken dikkatli olmaları gerektiğini dile getiren Mumcu, önerilerini şöyle sıraladı: Restoran tercihleri sağlıklı yemek seçeneği olanlar olmalı. Beslenme programına uyan yemekler seçilmeli. Yemeğin fırında, ızgara vb. hazırlanıp hazırlanmadığı öğrenilmeli. Aşırı tuz ve yağ içerdikleri için soslu yiyecek tüketiminden uzak durulmalı. Salata tüketiminde sossuz tercih edilmeli.”
Diyabette karbonhidrat sayımı
Ana ve ara öğünlerde tüketilen karbonhidrat miktarının hesaplamasıyla oluşturulan bir öğün planlama yöntemi olan karbonhidrat sayımıyla ilgili de bilgi veren Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsülin gereksinimi belirleyen ve kan şekeri düzeyini etkileyen temel besin ögesi karbonhidratlar olduğundan karbonhidrat sayımı yapılır. Besinlerin içeriğinde protein, yağ, karbonhidrat, mineral, vitamin, su gibi farklı besin öğeleri bulunur. Karbonhidratlar diğer besin öğelerine göre kan şekerini fazlasıyla yükseltir. Bu da kan şekeri düzeyleri ile öğünlerdeki insülin ihtiyacının tüketilen karbonhidrat miktarı ile ilişkisini gösterir. Karbonhidrat sayımı yöntemi ile öğünlerde tüketilen karbonhidrat miktarı hesaplanabilir. Öğünden önce hedeflenen kan şekeri ile tüketilecek karbonhidrat miktarına uygun biçimde insülin ya da karbonhidrat miktarında düzenleme yapabilir, ihtiyaç duyulan insülini, tüketilen karbonhidrat ile eşleştirmeyi öğrenebilirsiniz.” Besinlerin kendi aralarında süt/süt ürünleri, et/et yerine geçenler, ekmek/ekmek yerine geçenler, yağ ve şeker olmak üzere beş gruba ayrıldığını anımsatan Mumcu, “Bu grupların sahip olduğu karbonhidrat miktarları farklıdır. Karbonhidrat sayımı yaparken bir öğünde alınan besinlerin karbonhidrat sayımı yapılarak gerekli insülin dozu ayarlanır. Bu hesaplamayı diyabet diyetisyenin verdiği eğitimle öğrenebilirsiniz” diyerek sözlerini tamamladı.