Rusya-Ukrayna arasında yaşanan savaşın sadece Ukrayna ve Rusya arasında olmadığını ifade eden başkan Doğan; “İki devlet arasında başlayan ve devam eden savaşa batılı devletler de dolaylı yoldan müdahil olmuş durumdalar. Neredeyse tüm ülkelerden peş peşe Rusya’ya yaptırım açıklamaları geliyor ve haliyle bunların siyasi ve ekonomik sonuçları olacağı ise garanti. En fazla etkilenecek ülkelerin başında da Türkiye var. Türkiye'nin uygulayacağı politika turizmden ticarete, sanayiden tarıma kadar birçok ekonomik alana etki edecek. İnşallah burada da herşeyi elimize yüzümüze bulaştırmayız. Olayın vahametini görebilmemiz için önce bölge ülkesi olarak her iki tarafla özel dostlukları bir tarafa bırakıp ekonomik açıdan ilişkilerimize bir göz atalım. TÜİK’in verilerine göre Türkiye’nin Rusya’yla olan ticaret hacmi yıllık 34,7 milyar dolar. Ukrayna’yla ise yine yıllık 7,4 milyar dolar seviyesinde. Her iki ülkeyi de düşünürsek 42,1 milyar dolarlık bir hacim söz konusu.” Dedi.
EN BÜYÜK ETKİ TARIM ÜRÜNLERİNİN FİYATLARINA OLABİLİR
Başkan Doğan; “Başta narenciye, taze üzüm ve domates olmak üzere yaş meyve sebze ürünleri, makina, kara taşıt ve aksamları ile giyim eşyası ve aksesuarları Türkiye’nin başlıca ihraç ürünlerini oluştururken petrol, doğalgaz, taşkömürü, demir-çelik ürünleri, işlenmemiş alüminyum ve muhtelif tahıl ürünleri Rusya’dan ithal edilen mallar arasında. Hatta Rusya’nın en büyük tarım ürünleri ithalatçısı Türkiye. Türkiye’nin 2021’de Rusya'dan yaptığı toplam tarım ürünleri ithalatı 4,3 milyar dolar. Türkiye’nin en çok ithal ettiği tarım ürünüyse buğday. 2021’de 1,8 milyar dolar tutarında, 6,7 milyon ton buğday ithal etmiş durumda. Ancak Türkiye’nin buğday ithal ettiği tek ülke Rusya değil. İkinci sırada Ukrayna var. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye buğday ithalatının yüzde 64,6’sını Rusya’dan, yüzde 13,4’ü ise Ukrayna’dan yapıyor. Bu nedenle iki ülke arasındaki savaşın ithalatta olumsuz bir etki yaratması başta ekmek fiyatları olmak üzere gıda fiyatları olumsuz etkilenecek. Ayrıca Rusya ve Ukrayna’dan ayçiçek yağı ithalatında da Türkiye ilk sırada. Türkiye ayçiçeği ithalatının yüzde 65,5’i Rusya’dan, yüzde 4,2’si Ukrayna’dan sağlıyor” dedi.
TÜRKİYE ENERJİDE RUSYA’YA BAĞIMLI
Devam eden savaşın Türkiye’yi çok etkileyebileceğine dikkat çeken Başkan Doğan; “Türkiye, enerji alanında da en çok Rusya’dan ithalat yapıyor. Rusya’dan gelen doğalgazla ısınıyor, elektrik üretiyor, sanayisini çalıştırıyor. Verilere göre Türkiye 2020’de 48,1 milyar metreküp doğalgaz tüketti. Bunun da yüzde 33,6’sını da Rusya'dan aldı. Türkiye’nin doğalgaz aldığı diğer ülkeler Azerbaycan'ın payı yüzde 24, İran'ın payı da yüzde 11,1 seviyesinde. Türkiye'nin Rusya'yla 1997 ve 1998 tarihli iki doğalgaz anlaşması var. Anlaşmalardan birinin süresi 2025 yılına kadar geçerli. Ancak diğeri 2021’in sonu itibariyle bitmiş durumda. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez geçtiğimiz Kasım’da yeni anlaşma için Rusya’yla prensipte anlaşıldığını duyurmasına rağmen anlaşmanın sağlandığına dair resmi bir açıklama yapılmamıştı. Rusya 2015’teki uçak krizinde Türkiye’ye verdiği gazda kesintiye gitmemişti ancak Ukrayna işgalinde durumun ne olacağı belirsiz. Ayrıca mevcut kriz hali hazırda zaten pahalı olan doğalgaz fiyatlarını her geçen gün yukarıya taşıyor. Öte yandan iki ülke arasındaki çatışma petrol fiyatlarına da etki ediyor. Petrolün varili 2014’ten buya en yüksek seviye olan 120 dolara yaklaştı. Petrolde tamamen dışa bağımlı olan Türkiye’nin aynı petrolü daha pahalıya alması ve cari açığının büyümesi demek. Koronavirüs sonrası 2021 turizm için bir toparlanma sinyaliydi. Yaklaşık 30 milyon turist geldi, 24,5 milyar dolar gelir bıraktı. Gelen turistlerin 4 milyon 656 bini Rus, 2 milyon 55 bin de Ukraynalıydı. İkisi Türkiye’ye en çok turist gönderen ülke. Rusya ve Ukrayna’dan gelen turist sayısı toplam turist sayısının yüzde 23’ünü oluşturuyor. Bir başka deyişle Türkiye, iki ülke vatandaşları için en cazip ülkelerin başında. Türkiye 2022 için toplamda 35 milyon turist ve 35 milyar dolar gelir bekliyordu. İşgalin, savaş ekonomisinin ve yaptırımların Türkiye’ye gelecek turist sayısını da etkileyeceği muhakkak. Oteller, turizm esnafı, çalışanlar ilk başta bu krizden etkilenecek olanlar. Ayrıca Türkiye’nin cari açığının kapanmasına büyük ölçüde etki eden bu sektör yeni bir krizi tetikleyebilir.” Şeklinde konuştu
SİHA’lar Motorsuz Kalabilir
Türkiye’nin bir çok alanda yurt dışına bağımlı olmaktan kurtulması için adımların atılmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Doğan; “Türkiye ürettiği silahlı ve insansız hava araçlarında Ukrayna menşeli Ivchenko Progress ve Motor Sich'in birlikte ürettiği AI-322F motorunu kullanıyor. Bugün itibariyle Türkiye'den SİHA satın alan ülke sayısı 13 Türkiye'nin savunma ve havacılık sektörünün ihracatı 2019’da 2,74 milyar dolardı. Türkiye’nin Ukrayna'ya yaptığı ihracatın sektörel dağılımında savunma sanayinin büyük bir payı var. Bunda SİHA ve İHA’ların katkısı büyük. Ukrayna’dan gelecek motorların aksaması savunma sanayi için kriz yaratabilir. Türkiye ile Rusya arasındaki yatırımlardaki en büyük kalemlerden birisi de inşaat sektörü. Türkiyeli müteahhitlerin 67 ülkede 384 projeyle 29,3 milyar dolarlık yeni iş hacmi var. En fazla proje de Rusya’da. Türkiyeli müteahhitler sadece 2021’de Rusya’da 11,2 milyar dolar değerinde iş yaptı. Yani tek başına iş hacminin yüzde 38. Bu rakam Ukrayna’da ise 1.6 milyar dolardı. Müteahhitlerin Ukrayna’da üstlendiği projeler de günden güne artıyordu. Yaptırımlar ve Türkiye’nin belirleyeceği politika inşaat sektörünü de etkileyecektir. Bu ve buna benzer ekonomik olayları etkileyen elimizde olmayan sebeplerden dolayı doğacak sıkıntıları Karşılamak millet olarak boynumuzun borcu ancak bizi yöneten iktidar tarafından bizzat ihmal ve beceriksizliklerinden dolayı bugün karşı karşıya kaldığımız en önemli mesele gıdaya ulaşım ve milletimizin beslenmesidir, eğer tarımda doğru işler yapılsaydı, hayvancılıkta doğru işler yapılsaydı bugün gıda fiyatları bu kadar artmazdı. Kendi ürettiğimiz Sebzeler meyveler Beslenmemizin en temel maddesi olan ekmek ve diğer unlu mamuller sofralarımıza bu kadar pahalı gelmezdi. Ülkenin her tarafında ayçiçeği ekimi mümkünken kendi çiftçimizi desteklemeyip dışardan ayçiçeği yağı İthal etmemize dayalı olarak çiftçimiz üretmez oldu ve bugün yağsız kalma ihtimalimiz doğdu. Sadece Ayçiçeği olayı değil buğday, Pirinç, nohut, mercimek velhasıl bütün tarım ürünleri aynı durumda. Bunlara ek olarak yem fabrikaları kapattırılarak bugün hayvancılığın gerilemesine sebep olanlar çareyi yine İthalat da aradılar ve kendi çiftçimize, hayvancımıza vermediğimiz parayı döviz olarak yurtdışındaki çiftçilere verdik ve ekonomimize tarımdaki dışa bağımlılıktan dolayı bir darbede biz zati bize yöneticilik yapanlar vurmuş oldular. Dünyada gıda bakımından kendi kendine yeten ender ülkelerden biriyken bu gün gıda yönü ile de dışa bağımlı bir hale geldik.20 yılda iktidarın bizi getirdiği durum bu. Sanayileşmeyi beceremediniz bari tarımımızı öldürmeseydiniz her geçen gün açlığa mı mahkum olacağız ? korkusu ile yaşamazdı bu millet.” Şeklinde konuştu