Başkan Deniz; “Covid-19’u stratejik bir aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayasızca ilk kıblemiz Mescidi aksaya saldıran terörist İsrail’in yaptıklarını telin etmek, asgari bir durum arz etmektedir. Fakat biz şunu da biliyoruz: Ziyanda olan bu asırda, başta ABD olmak üzere sistemin egemenleri ve maalesef onların kurguladığı sistemin oluşturduğu kirli düzeni görmezden gelenler, terörist İsrail’in kanlı stratejisinin küresel ölçekte desteklenmesine sebep olmaktadır. Kirli medya düzeniyle, adaleti değil güçlünün kanlı düzenini perdelemekten başka işlevi olmayan uluslararası hukukuyla bu sistem, bu düzen kanı ve terörü desteklemektedir. Onun için terörist İsrail bu kadar fütursuz, bu kadar hayasız davranmaktadır. Onun için İsrail, kan ve vahşetle şekillendirdiği işgal stratejisini devam ettirmektedir. Tam da bu yüzden, herkes sussa da, Filistin’de, Kudüs’te bizim canımız ciğerimiz dediğimiz kardeşlerimize karşı sürdürülen terör politikalarına karşı haykırmaya, bu kirli düzenin üzerini örtmeye çalıştığı hakikati yılmadan, usanmadan hatırlatmaya ve gerçekleri iki yüzlülerin yüzlerine çarpmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İsrail bir yalan üzerine kurulduğunu, bu yalanın da kurduğu düzenin de elbette yıkılacağını söyleyen Ali Deniz “Biz zulmün abad olmayacağına iman etmişiz. Filistin’de, teknolojiye sırtını dayamış küresel ebrehenin fillerine karşı, taşla sapanla direnen ebabillerin galip geleceğini göreceğiz hep birlikte. Ne var ki, terörist İsrail’in oluşturduğu kanlı politikalara karşı kulaklarını tıkayıp, başını kuma gömenlerin büyük bir hüsrana uğrayacaklarını da hatırlatmak isteriz” dedi.
Memur Sen İl Temsilcisi Ali Deniz sözlerini şöyle sürdürdü:
“İsrail’in temelinde terör vardır, kan vardır, kin vardır ve ırkçılık vardır”
“İsrail, asırlara sari getto kültürüyle o bölgede hep düşman üreterek var olmaktadır. Evet, İsrail, korkularının esiridir. Ve İsrail, holokost endüstrisinden beslenen lobilerin esiri olduğu için şiddeti politikalarının merkezine koymuştur. İsrail’in bu bölgeye yerleşme sürecine bir bakın, temelinde terör göreceksiniz. İsrail’in sözde kurucusu ve sözde ilk Cumhurbaşkanı Ben Gurion ve ondan sonra görev alan birçok yöneticisi, terör ve tedhiş hareketlerinin içinde bulunmuş kişilerdir. Yani İsrail’in temelinde terör vardır, kan vardır, kin vardır ve ırkçılık üzerine bina edilmiş Siyonist rejimin oluşturduğu ipe sapa gelmez kör bir inanç vardır.”
“Bu, insanlık ve adalet mücadelesidir”
“Siyonistlerin ilk saldırılarını hatırlamadan, işgal edilen ilk şehir Hayfa’yı hatırlamadan,
iki yüzlü emperyalistlerin çatışmalı bölgeler teorisini bilmeden Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıları anlayamayız. Vaat edilmiş topraklar bu kanlı sistemin motivasyon kaynağıdır. Holokost endüstrisinden beslenen lobiler, bu kanlı çarkın başındaki yapılardır. Ve maalesef bu yapılarla işbirliği yapan nevzuhur devletçikler, kabileci kafalar, mücadeleyi içten baltalamaktadır. Ama bu bir mücadeledir: hak ve batılın mücadelesi. Evet, bu insanlık ve adalet mücadelesidir.”
“Terörist İsrail’i işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir”
“Tarih; İsrail’i devlet olarak, bilim; siyonizmi fikir olarak reddetmiştir. Bu açık ve net.
Şimdi sıra Müslümanlarda ve dünyanın tüm iyi insanlarında; İsrail’i kanıyla, kiniyle ve kiriyle, zulmü ve terörüyle zihinlerimizde reddetmenin, işgalci olduğu coğrafyadan ve sistemlerden defetmenin vaktidir. Bakınız; bir Filistinli çocuğun gözünden düşen bir damla bugün insanlığın bütünü için Nuh tufanı hükmündedir. Hepimizi kurtaracak Nuh’un gemisi ise İsrail’e karşı dirayet, Filistin’de, Kudüs’te ve Mescidi Aksa’da adalet için mücadeledir. Bunun yolu da hükmü de bellidir: Adı Filistin, başkenti Kudüs, manevi zemini Mescid-i Aksa olan bağımsız ve özgür bir devlettir.”
“Siyonizm’in bilindik illüzyonlarına aldırış etmeden, kapitalizm ve emperyalizmin sığınağı söylemlerin tazyikine kapılmadan bu kutlu mücadele devam edeceğiz. “Asra yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır” ilahi hükmünce hareket edip adalet sağlanıncaya, mescidi aksa ve Kudüs özgürleşinceye ve dahi Filistin bağımsızlığına kavuşuncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
“Herkes bilsin ve duysun ki, Mescid-i Aksa barış dini İslam’ın ve Müslümanların mabedidir.
Bununla birlikte, bu kutlu mabed barış ve huzur için bütün insanların haremidir. Kudüs Filistin’dir. Kudüs İslam şehridir. Kudüs, bütün inançların medeniyet birikimidir. Ve herkes şunu görecek ki; Filistin, özgür ve bağımsız yaşayacak. Filistin, Siyonist işgalden, Filistinliler Siyonist vahşetten çok yakında azade olacak. İnanıyor ve iman ediyoruz, zulüm değil adalet hakim olacak. Kurucumuz Mehmet Akif İnan ağabeyin satırlarında derç edilen kucaklaşma gerçekleşecek, Aksa’da Siyonist postal izleri temizlenecek, insanlık ve Müslümanlar ve onlara kulak veren devletler hem küresel hem de diplomatik intifada başlatacaklar. Biz buna varız.”
“Biz, Memur sen ailesi olarak, tüm sivil toplum kuruluşlarına ve adalet arayışı içinde olan her kesime bu mücadelede yerini alması için bir çağrıda bulunuyoruz. Kudüs’te adalet bütün dünyada adalet demektir. Çünkü adaletin düşmanı Siyonizm ve onun beslendiği emperyalizmdir. Mescid-i Aksa özgürleşmeden dünyada özgürlükten bahsedemeyiz.”