Şirketlerin tütün üreticilerine vicdansızca düşük fiyat dayatması yaptığını ifade eden Tutdere Tarım Bakanı’na “şirketler üzerindeki denetim görevinizi gerçekleştirin” dedi.
Tütün Üreticisinin Alın Terine, Emeklerine Göz Dikmişler!
Konuşmasında iktidarın torba kanun teklifini eleştiren Tutdere, “Pandemi süreci başladığında, Sayın Cumhurbaşkanı çiftçilere hitaben "Bir karış boş toprak bırakmayın, bütün toprakları ekin." dedi ve başta Adıyaman olmak üzere Hatay, Batman, Diyarbakır, İzmir, Manisa ve Türkiye'nin diğer bölgelerindeki tütün üreticileri de Sayın Cumhurbaşkanının bu talebine karşılık verdi; tütünlerini ektiler, hasatlarını yaptılar. Şu anda özel firmaların tütün üreticileriyle yapmış olduğu sözleşmeler gereğince üreticiden ürünü alması gerekiyor. Özel firmalar tütün üreticisiyle sezon başında yapmış olduğu sözleşmelerde baş fiyat olarak 19,5 TL'lik bir fiyatı kabul etti ve bu fiyat üzerinden çiftçiyle anlaştı. Üretici tütününü şu anda hazırlamış durumda ancak özel firmalar Kahta'da, Besni'de, Adıyaman merkezde, Samsat'ta tütün üreticisine "Ürünü 13 liradan verirseniz alırız, vermezseniz ürünü almayacağız." diyor ve çiftçi üzerinde, üretici üzerinde büyük bir baskı oluşturuyorlar. Şu anda üreticimiz kan ağlıyor; Hatay'da, Adıyaman'da ve diğer bölgelerdeki üreticilerimizin hepsi bu sorunla karşı karşıya. Buradan, milletin kürsüsünden tütün üreticisiyle sözleşme yapan özel firmalara açıkça sesleniyorum: Sizin yaptığınız vicdansızlıktır, fırsatçılıktır. Türkiye bir hukuk devletidir, hukuk devleti kapsamında üreticiyle yapmış olduğunuz sözleşmenin gereğini yapın, attığınız imzaların arkasında durun, insafsızlık yapmaya gerek yok. Türkiye'de, bu ortamda neyin fiyatı düştü de siz tütün üreticisine 13 lira fiyat dayatıyorsunuz? Mazotun fiyatı mı düştü, gübrenin fiyatı mı düştü, ilacın fiyatı mı düştü, çay, yağ, şeker başta olmak üzere hangi gıda maddesinin fiyatı düştü de siz çiftçiye bu şekilde dayatma yapıyorsunuz? Buradan bu sözleşmeleri denetlemekle görevli Tütün ve Alkol Dairesine de çağrıda bulunuyorum, Tarım ve Orman Bakanlığına da çağrıda bulunuyorum: Siz, bu sözleşmeleri denetlemekle yükümlüsünüz. Şu anda özel firmalar Türkiye'nin her tarafında tütün üreticisine baskı yapıyorlar, tütün üreticisini zora sokuyorlar, alın terlerine göz dikmişler, emeklerine göz dikmişler, denetim görevinizi lütfen yerine getirin.” ifadelerini kullandı.
Yerli Tütün Kullanımına İlişkin Madde Olumu, Ancak Kademeli Olması Düşündürücü
Türkiye'de üretim yapan sigara fabrikalarının tütün mamullerinde yerli tütün kullanma oranını yüzde 30'a çıkaran teklifin olumlu olduğunu ve bu teklifi desteklediklerini söyleyen Tutdere, tütün kullanım oranını ve kademeli bir şekilde artacak olmasını eleştirerek, “Üreticilerimiz merak ediyor, neden yüzde 30, neden yüzde 50 değil? Yani eğer bu topraklarda yetişen ürün, bu topraklarda işleyen fabrikalarda üretilen mamullerde neden yüzde 50 olarak kullanılmıyor? Gerçekten bu da düşündürücü. Burada en az yerli tütün kullanma oranının yüzde 50 civarında olması gerekiyordu. Teklifin yürürlük maddesinde de sorun var. 14'üncü maddenin yürürlük maddesine baktığımızda kademeli olarak 2022 yılında yüzde 17, 2023 yılında yüzde 21, 2024 yılında yüzde 25'e çıkarılıyor. İktidardaki arkadaşlara sesleniyorum; madem yerli üreticiyi korumak adına bu kanun teklifini getirdiniz, neden 2021'de bu, 2021 ürünü için uygulanmayacak, neden yıllara yayıyorsunuz? Türkiye'de üretim yapan fabrikalardaki yerli tütün oranı 2003 yılında yüzde 43 iken iktidarınız döneminde, 2017 yılında bu oran yüzde 12'lere düştü, sizin yanlış politikalarınız yüzünden. Sizin tütünle ilgili, tarımla ilgili yanlış politikalarınız yüzünden zaten tütün üreticisi mağdur, zaten sıkıntılı. Madem öyle, bu kanun teklifi maddesi hemen yürürlüğe girsin, 2021 yılından sonra Türkiye'de üretim yapan fabrikalarda yerli tütün oranı yüzde 30, yüzde 40 olarak kullanılsın.”dedi.
Kanun Bu şekilde Yürürlüğe Girerse Bir Eylemin İki Cezası Olacak
Teklifin 8. Maddesinin ceza hukuku açısından adaletsiz olduğunu ifade eden Tutdere, “Özellikle 8'inci maddenin (k) bendine eklenen "sarmalık tütün" ibaresi çok sakat. 4733 sayılı Kanun'da sarmalık tütüne ilişkin zaten (o) bendinde düzenleme var. Burada telefonla, faksla 1 kilo tütün satana 20 bin TL'den 100 bin TL'ye kadar para cezası var, bu gerçekten çok büyük bir vicdansızlık. Düşünün, Kahta'dan Hasan amca, Çelikhan'dan Ali amcayı aradı, "Bana 1 kilo tütün gönder, ücretini ödeyeyim." dedi. Bunun cezası bu teklifteki maddeye göre 20 bin Türk lirası, "Ya vicdan, el insaf!" diyoruz. Türk Ceza Kanunu'nda ve cezanın genel hükümlerinde 'ölçülülük' diye bir ilke var, bir eylemin bir cezası olur. Şimdi 4733'te bu (k) bendi eğer bu şekilde yürürlüğe girerse bir eylemin iki cezası oldu, hem (k) bendinde olacak hem (o) bendinde olacak sarmalık tütüne ilişkin, dolayısıyla bu da beraberinde bir sıkıntı. Ayrıca yerli tütün üretimini teşvik etmek adına sigara fabrikalarına, büyük sigara şirketlerine burada, (ı) bendinde de bir müeyyide var ancak bu cezalar çok yetersiz. Siz, burada (k) bendinde 1 kilo tütün satana 20 bin lira para cezası getiriyorsunuz ancak bir sonraki bentlerde yerli tütünü yüzde 30 olarak kullanmayan büyük firmaya çok cüzi cezalar getiriyorsunuz. Bu cezalar caydırıcı olamayacağı için bu kanun uygulanamayacaktır ve dolayısıyla 12'nci maddede getirmiş olduğunuz yüzde 30 kotası da fiilî uygulamada uygulama yeri bulamayacaktır. Biz bu hususlarda gerekli düzeltmelerin yapılmasını talep ediyoruz.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.