Ceylanpınar Tarım İşletmeleri Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıda, Barış Pınarı Harekatı’nın başladığı 9 Ekim 2019 tarihinden bu yana gerçekleştirilen hizmetler değerlendirildi. Ceylanpınar’daki toplantının ardından Resulayn’a geçen Vali Erin ve beraberindeki heyet, burada da başta güvenlik olmak üzere çeşitli tedbirleri gözden geçirdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye Milli Ordusu (SMO) ve Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarıyla bir değerlendirme toplantısı gerçekleştiren Vali Erin, Barış Pınarı Harekatı’nın, Türkiye’nin hemen yanı başında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu ortadan kaldırmaya, bölgeye barış ve huzur getirmeye, Suriyeli vatandaşları terör örgütü zulmünden kurtarmaya yönelik gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Vali Erin, TSK ve SMO’nun ortaya koyduğu büyük cesaret ve kahramanlık sayesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kısa sürede amacına ulaştığını, Suriye’de terörden arındırılan bölgelerde içme suyu, enerji, sağlık, eğitim, altyapı ve üstyapı hizmetlerinin sağlanmaya başladığını ve burada yaşayan insanların hızla evlerine döndüğünü söyledi.
Harekat sırasında TSK ve SMO’dan çok sayıda şehit olduğunu hatırlatan Vali Erin, “Ebediyete intikal eden tüm şehitlerimize rahmet diliyor, bizleri de onların şefaatine nail kılmasını Cenab-ı Allah’tan temenni ediyoruz” dedi.
Resulayn ve Telabyad’da hayatın normale dönmesi için gerekli adımların anında atıldığını, Türkiye’deki kamu kuruluşları ve insani yardım kuruluşlarının planlı şekilde aktarıldığını ifade eden Vali Erin, ihtiyaç olduğu sürece yardımların devam edeceğini dile getirdi.
Her iki ilçede de yerel hizmetlerin, burada yerel halktan teşkil edilen meclisler tarafından yürütüleceğini, güvenlik konusunun TSK ve SMO’nun yanında oluşturulacak yerel kollukla güçlendirileceğini belirten Vali Erin, buna yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Her iki ilçeye de koordinasyonu sağlamak amacıyla Kaymakam görevlendirildiğini kaydeden Vali Erin, bölgenin güvenli ve istikrarlı hale getirilmesi için yürütülen belediye hizmetleri, sağlık ve eğitim alanında yapılan çalışmalara dikkat çekti.
Telabyad’daki okulların büyük bölümünde eğitim öğretimin başladığını, Resulayn’da da okulların yeniden hizmet verebilir hale gelmesi için çalışmaların yürütüldüğünü kaydeden Vali Erin, her iki ilçede de tüm okulların en kısa sürede eğitim öğretim hizmetine sunulacağını belirtti.
Her iki ilçede 24 saat sağlık hizmeti verilmeye başladığını, sağlık kuruluşlarında Suriyeli doktor ve sağlık görevlilerinin de görev yaptığını hatırlatan Vali Erin, Suriye’de görev yapan kamu kuruluşu görevlileri başta olmak üzere herkesin, orada yaşayan insanlara, insanlık onuruna yaraşır şekilde muamele etmelerini rica etti. Terör ve teröristle irtibatlandırılmayan hiç kimseye en ufak bir zarar getirilmemesi talimatı veren Vali Erin, “Özellikle vurgulayarak rica ediyorum. Bizim tarihimiz bunu gerektiriyor. Ecdadımızdan aldığımız vasiyet ve miras da bunu gerektiriyor. Bizim açımızdan, insanların Türk, Kürt, Arap veya başka bir milliyete sahip olmalarının çok fazla önemi yoktur. Bizim ölçümüz, insanların devletine, milletine, bayrağına ve kutsal değerlerine olan bağlılığıdır. Bütün insanlarla olan yaklaşımımızda bunu esas almamız gerekiyor. Özellikle Suriye’de buna riayet etmemiz gerekiyor. Terörist bir Türkün, terörist bir Kürtten hiçbir farkı yoktur. Terörist bir Kürdün, terörist bir Araptan hiçbir farkı yoktur. Devletine, milletine, bayrağına ve kutsal değerlerine olan bağlı olan herkes eşittir. Peygamberimizin bize gösterdiği istikamette, tarihimizden, atalarımızdan, dedelerimizden aldığımız anlayışla, buraları selamet yurduna dönüştürmemiz gerekiyor” dedi.
Terör gruplarıyla irtibatı olmayan insanların, mal, can ve namus güvenliğini temin etmenin her şeyden önce TSK’nın, SMO’nun ve kısa süre sonra görevlendirilecek olan yerel kolluk güçlerinin ana görevi olduğunu vurgulayan Vali Erin, menfi tutum ve davranışların terör örgütlerinin ekmeğine yağ süreceğini ve Türkiye’nin karşısındaki devletlerin eline verilecek bir koz olacağını söyledi.
Can güvenliğini teminen Türkiye’ye ve başka ülkelere kaçmak zorunda kalan insanların, Resulayn ve Telabyad’ın güven içinde yaşanacağı beldeler olduğuna inanması gerektiğini ifade eden Vali Erin, “Buraların insanların canına, malına, namusuna dokunulmayan, güvenli bir bölge olduğunu görmeleri gerekiyor” dedi.