Babalık yüce yaradanın insanoğluna bahsettiği en büyük hediyedir..
Baba yol gösterendir.
Baba yoldan döndürendir..
Baba saygıyı hak edendir..
Baba zırhtır.. 
Baba kalkandır..
Baba her şey ama..
Aslında hiçbir şeydir..
++++++++++++++++
Binbaşı Mahmut Nedim 1914 yılında Çanakkale’de şehit düştü..
Geride gözü yaşlı eş ve 5 çocuk kalmıştı..
Zor olan hayat bu acıyla daha da zorlaştı..
Hakkı, kardeşler içinde en cevval olan idi..
Hayata atılıp ailesine bakma planları yaparken yakınları onu askeri okula yazdırdı..
15 yaşındaki Hakkı futbolu çok seviyordu.. 
Çok da yetenekliydi..
Bir kale gibi sağlamdı.. 
Topu ayağına geçirdiğinde ondan almak imkansızdı..
Futbolu aklıyla oynayan bir yapısı vardı..
Gol attırmayı sevdiği gibi gol atmak onun en önemli meziyetiydi..
Kısa sürede İstanbul’da tanındı..
Hakkı’yı izlemek futbolu sevenler için büyük bir keyifti..
Daha 15’li yaşlarda otoritesi, kararlılığıyla kendinden yaşça büyüklerin bile saygısını kazanmıştı.. 
++++++++++++++++++
Yıl 1931 idi..
Halıcıoğlu Askeri Lise takımında oynayan Hakkı, Beşiktaş efsanesi Şeref Bey’in dikkatini çekti..
Ne yapıp edip bu çocuğu Beşiktaş’a kazandırmak gerekiyordu..
Ancak Hakkı'yı almak için ödenmesi gereken 1500 liralık tazminat bedeli vardı. 
Kulübün kasasında ise bu bedeli ödeyecek para yoktu..
Bu da yetmiyormuş gibi önlerinde büyük bir engel daha vardı..
Hakkı’yı Fenerbahçe de çok istiyordu..
Zeki Rıza Sporel, Hakkı’yı Fenerbahçe’ye transfer etmeyi kafasına koymuştu..
‘Bu sorunları nasıl çözerim’ diye düşünen
Şeref Bey’in kafasında biranda şimşekler çaktı..
İstenen parayı arkadaşı olan Galatasaray Başkanı Ahmet Kara’dan alabilirdi.. 
Onun imkanları çok iyiydi..
Durumu anlattı..
Ahmet Kara, Hakkı’nın alınması için gereken 1000 lirayı Şeref Bey’e verdi..
Hakkı Yeten artık Beşiktaş’ın çocuğuydu..
Bir hafta sonra Beşiktaş ile Galatasaray karşı karşıya geldi..
Siyah-beyaz formayla ilk kez sahaya çıkan Hakkı, Galatasaray’a 2 gol birden attı..
Başkan Ahmet Kara şaşkındı..
Tazminatını ödediği çocuk kendilerini yıkan isim olmuştu..
Ancak kimsenin beklemediği bir karar aldı..
-Bu para bu çocuğa helal olsun. Beşiktaş’ın bana borcu yok..

Bu arada askeri okuldan ayrılan Hakkı Yeten avukatlık mesleğini seçti..
O artık hem kariyerli bir futbolcu hem de iyi bir avukattı..

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Otoriter yapısı, disipline verdiği önemle futbolun babası oldu..
Artık BABA HAKKI’YDI.
17 yıl formasını giydiği Beşiktaş'ta, 382 gol kaydetti..
Bu inanılması güç bir rekordu..
Galatasaray ve Fenerbahçe’ye attığı 30’ar golle derbi tarihine geçti..
Yaşamı boyunca bir kez kırmızı kart gördü.. Hakemlerin bile akıl danıştığı bir kişilikti..
Hakkı Yeten’in yeteneği Türkiye ile sınırlı kalmadı.. Dönemin ünlü İngiliz kulübü Arsenal, Hakkı’ya Beşiktaş’ta aldığı paranın 6 katını teklif etti.. 
‘Ben Beşiktaşlıyım. Burada kalacağım. Sıfırların sayısı çok olsa da Beşiktaş’ın sevgisi bana yeter’ deyip teklifi reddetti..
38 yaşına kadar siyah-beyaz formayı giydi..
Artık eski gücünde değildi..
İnönü Stadı’nda çıktığı bir maçta ıslıklandı..
Bu çok canını yakmıştı..
Protestoya alışık değildi..
Ertesi gün ‘Bana bu formayı taraftar giydirdi. Şimdi onlar isteyince de çıkarırım’ diyerek futbolu bıraktı…

+++++++++++++++++++
geçtiğimiz günlerde Türkiye’de bir derbi oynandı..
Fenerbahçe ile Beşiktaş karşı karşıya geldi..
Belki de yıllarca hafızalarımızdan çıkmayacak çirkinlikler yaşandı..
Her iki taraf kendi haklılığını savunurken, 
futbolun bir oyun olduğu unutuldu..
Tartışmalar sürüyor..
Sürmeye de devam edecek..
Bizler şanssızız.. 
Çünkü, akıl hocalığı yapacak bir BABA HAKKI’mız,
rakibe Türkiye’nin en önemli oyuncusunu hediye edecek AHMET KARA’mız yok..

Peki bu durum nasıl düzelir derseniz?
Düzelir derim..
Çok okumakla..
İyi eğitim almakla..
Kısacası insan olmakla..

AYDINLIK BİR GELECEK
BİZİMLE OLSUN..
++++++++++++++
Nihat ERENCE / İSTANBUL