Yıl: 1909..
Nisan’ın 6’sı..
Beyoğlu’nda dost sohbetinden ayrılan 2 arkadaş ağır adımlarla Galata Köprüsü’nden Sirkeci’ye doğru yürüyor..
Hararetli bir şekilde konuşuyorlar..
Belli ki konu çok hassas..
Etraflarında neler olduğunun farkında bile değiller..
Sonra bakıyorlar ki Sirkeci Postanesi’ne gelmişler..
Gecenin karanlığı daha da karanlığa bürünüyor..
Postanenin hemen köşesinde pusu kuran eli silahlı birisi tetiğe basıyor..
Kurşunları yağdırıyor..
Kurşunların hedefindeki genç adam yere yığılıyor..
Orada yaşama veda ediyor..
2 Can arkadaşın yolları
Sirkeci Postanesi’nin köşesinde ayrılıyor..
---
6 Nisan 1909 gecesi
Serbesti Gazetesi baş yazarı Hasan Fehmi Bey,
yakın arkadaşı Kaymakam Ertuğrul Şakir’in gözleri önünde katledildi..
Henüz 35 yaşındaydı..
8 Nisan günü,
50 binden fazla insanın katıldığı cenaze töreniyle
II. Mahmut Türbesi’ne defnedildi..
Hasan Fehmi Bey’in adı tarihe
‘Öldürülen ilk Türk gazetecisi olarak’ geçti..
Onu öldüren,
ölüm emrini verenler ise bulunamadı.
Olay; faili meçhul olarak kaldı..
İddia o ki,
Hasan Fehmi Bey o dönem kimsenin cesaret edemediği bir yazı yazdı..
Serbesti Gazetesi’ndeki köşesinde,
Şeyhülislamın yolsuzluk yaptığını,
bu durumu ittihatçıların bildiğini ancak göz yumduğunu öne sürdü..
Tehdit mektupları aldı..
“Bir daha böyle yazma, ölürsün” dendi..
Ama korkmadı..
Tam tersi eleştirilerinin dozunu daha da arttırdı..
..Ve 6 Nisan 1909’da kimliği yıllarca belirlenemeyen bir kişi tarafından katledildi..
Hasan Fehmi’nin öldürüldüğü 6 Nisan
Türkiye’de ‘Gazeteciler Günü’ olarak anılmaya başlandı..
----
Aslında Hasan Fehmi Bey,
ne öldürülen ilk gazeteci
ne de son idi..
Hasan Tahsin, Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu ‘Öldürülen gazeteciler’den sadece bir kaçıydı..
Bir çoğunun ölümü ‘Faili meçhul’ olarak kaldı..
Yıllar geçti ancak neden öldürüldükleri bir türlü ortaya çıkmadı..
---
PEKİ GAZETECİ KİMDİR?
Nasıl anlatmalı gazeteciyi?
Ansiklopedik anlatımıyla;
Yurt ve Dünya gündemine ilişkin olayları ‘haberleştiren’
Bunları gazete, televizyon gibi kitle iletişim araçları’nda yayınlayan kişidir gazeteci..
EN BASİT ANLATIMLA İSE ;
GAZETECİ ‘AYDIN’DIR..
ÇEVRESİNİ AYDINLATANDIR..
YAPTIĞI HABER İÇİN BEKLENTİSİ OLMAYAN,
BEKLENTİSİ OLANLAR İÇİN HABER YAPMAYAN,
GECESİ, GÜNDÜZÜ, BAYRAMI, ÖZEL GÜNÜ BULUNMAYAN,
ÇOCUKLARININ NASIL BÜYÜDÜĞÜNÜ BİLMEYEN,
GEÇİMİNİ YAZARAK KAZANAN,
BAZEN YAZDIKLARI ANLAŞILMAYAN
ANLAŞILDIĞINDA İSE,
“ASLINDA İYİ BİR YAZARDI,
AMA YAŞARKEN BU ANLAŞILAMADI”
DENEN KİŞİDİR..
---
Tasavvuf ve halk şairimiz Yunus Emre şöyle der:
Cümleler doğrudur sen doğru isen;
doğruluk bulunmaz sen eğri isen…
DOĞRULUK REHBERİMİZ OLSUN..
SAĞLICAKLA KALIN..
Nihat ERENCE / İSTANBUL..