Kur’an’ı okumadan, hayatına yansıtmadan yaşayan müslümanlar, günlük hayatda karşılarına çıkan sorunlarla ilgili kafa karışıklığı yaşıyorlar. Bazen dişleri fırçalamanın orucu bozup bozmayacağını, bazen tuvalet kağıdı kullanmanın günah olup olmadığını, bazen de müzik dinlemenin cehenneme gitme sebebi olup olmadığını sorup duruyorlar kendilerine. Oysa insanların en büyük görevlerinden olan akletme-sorgulama emrini (Sad /29,Zümer/ 9, Âl-i İmrân /190–191) uygulasak, sorunları genelde kendimizin yarattığını anlayabiliriz.

Kendini müslüman diye adlandıran ve müziğin haram olduğunu iddia eden bir kesim var. Bu iddiada bulunurken bunun kaynağı olarak Allah’ı öne sürmektedirler. Halbuki bir şeyin haram olması için Allah’ın bunu ilahi kitaplarıyla bildirmesi gerekmektedir. Oysa Allah “bu helaldir, bu haramdır” diye yalan söylemememizi (Nahl/116), haram iddiasında bulunanlara karşı ayetlerden delil aramamızı (Al-i İmran/ 93, Enam /150) istemektedir.

Müzisyenlerin, ressamların cehenneme gideceğini iddia eden müslümanlar, Allah’ın şirk dışında her günahı affedebileceğini biliyorlar mı? (Nisa/ 48) “Allah bunu helal-haram kıldı” diye iddiada bulunmak esasında Allah’a ortaklık teşebbüsü, kanun koyucunun insan olmasıdır. Helal-haram koyma yetkisi en büyük günah olan şirke girmenin en sinsi yollarından biridir. En'am/150‘de Allah bu tür kişilerin kendilerini Rablerine denk tuttuklarını bildiriyor. Bu durumda kendini müslüman olarak adlandıran kişiler başkalarının günahlarıyla uğraşmamalı (Casiye /14), neyin haram neyin helal olduğunu Allah’ın kitabından öğrenmekle meşgul olmalılar.

Öyleyse kutsal kitaplarda yeterince referans yoksa aklımızı kullanarak merak ettiğimiz sorulara cevap bulabiliriz. Mesela bir çocuk şarkısı icra etme ya da dinleme ne gibi bir sıkıntı yaratabilir? Hiç bir sıkıntı yaratmaz. Kur’an’ın en büyük yasaklarından olan zinaya (İsra /32, Furkan /68) teşvik edici bir şarkı icrası ya da dinlemesi sıkıntı yaratabilir mi? Burada mantığımız evet diye cevap verecektir.

Bu yüzden müziğin enstrümanının, düzenlemesinin değil sözlerinin sıkıntı yaratabileceğini düşünerek Allah’a isyan, zina, hırsızlık, şirk gibi günahlara özendirici müziğin caiz olmadığını söyleyebiliriz. Müziğin kendisi, evrende Allah tarafından yaratılmış seslerdir.

Peki Kur’an’ı referans alarak bir şarkının sözlerini yazmak sıkıntı yaratır mı? Yine aklımızı çalıştıralım. Niye yaratsın ki? İnsanları Allah’ın yoluna davet eden, Allah’ın emirlerini hatırlatan ve gençlerin dinlediği müziklerle bunu harmanlayan kişi, hayırlı bir işe imza atmış olur. Hatta bunun için bir örnek de vermek istiyorum:

Bosphoroots isimli reggae türünde müzik yapan bir topluluk Kur’an’ı referans alarak şarkı sözleri yazıp söylüyor. Firavun, Karun ve Haman’dan ve günümüzde bunlar gibi davranan bir kişiden bahseden 3 Azgın isimden bahseden şarkının sözlerinin bir kısmına bakalım

"Biraz sağa, biraz sola, biraz aça, infak et!"

Bütün nebiler kavimlerine tebliğde bulunurken ilk olarak Tevhid, Namaz ve Zekat’ı öğütlemişlerdir .İşte müslümanlara verilen en temel görevlerden olan Zekat’ı ifa etmek için infakda bulunmalıyız ve buna atıfda bulunarak başlıyor şarkı.

"Biriktirdin Karun gibi, koyacak yer yok artık"

Kasas suresinin 76 ve 81. ayetleri arasında zenginliği sınırsız olan Karun’un başına gelenler anlatılır.

"Eninde sonunda giricen kara toprağa, eh be gözün doymadı."

Taha suresinin 55. ayetinde denildiği gibi, topraktan yaratılıp, yine ona döndürüleceğiz.

"Topladın orduyu Firavun gibi, insanları köle ettin kendine"

Kur’an’da zalimliğin en büyük temsili olan Firavun bir çok ayetde anlatılmıştır.

"Biraz akıl, biraz düşün, biraz gönül, Uyan be!"

Yukarıda da belirtildiği üzre Allah’ın bize verdiği en önemli görevlerden biri de akletme ve sorgulamadır. Aklımızı kullanmadan islamı yaşayamayız. Akledeceğiz ki Allah’ın yarattığı ayetleri ve indirdiği ayetler arasındaki uyumu bulalım ve Kur’an’ın Allah’tan olduğuna gönülden inanalım. Akledelim ki, fıtratımıza uygun davranışları uygulamada içimizdeki şeytan bize engel olmasın. Akledelim ki, Kur’an’ı hayatımıza yansıtalım ve Allah’ın bizden istediklerini yerine getirelim.

"Kandırdın insanlar Haman gibi, Allah din diye diye"

Musa A.S.’ın Firavun ile yaşadıklarının anlatıldığı kıssalarda yer alan Haman, Firavunun veziridir.

"Girdin arasına O’nunla insanın, senin asıl düşündüğün o dolgun tahtın.Ya Allah Bismillah uyun bana, uyun ki girin ogüzel cennete.Ya Allah Bismillah diye diye, Afyonu soktun insanın kalbine!"

Allah kuluna şah damarından daha yakındır (Kaf/ 16). Fakat buna rağmen insanlar tarih boyunca hep şirk koşmuşlar ve buna bir de bahane üretmişlerdir:

"Dikkat edin! Halis din yalnızca Allah'a aittir. O'ndan başka veliler edinenler: "Onlara, bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz." diyorlar. Allah, hakkında tartıştıkları şey için hükmünü verecektir. Allah, yalancı olan ve gerçeği yalanlayan azılı nankörleri doğru yola iletmez."..(zumer/3)

Bir de münafıklar vardır ki, Allah’a ve ahirete inanmış gibi görünüp insanları kandırmaya çalışırlar:

“İnsanlardan bazıları inanmadıkları halde, “Allah’a ve âhiret gününe inandık” derler. Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki onlar kendilerini aldatıyorlar da bunun farkında değillerdir. ” (Bakara/ 8-9)

Şarkı da belirtildiği gibi “Ya Allah Bismillah uyun bana, uyun ki girin o güzel cennete” diyenler ya münafıktır ya da şirk koşanlardır. Bir müslümanın bu tür oyunlara aklını kullanıp kanmaması gerekiyor.

(Not;Bosphoroots isimli bu grubun diğer şarkılarında da epey Kur’an’dan referans var. Dileyen şarkıları dinliyebilir)